TÜRKONFED ve SPK’dan KOBİ’lerin finansal okuryazarlığını artıracak iş birliği protokolü
Türk İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) ile Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), finansal okuryazarlık konusunda KOBİ’lerin farkındalığının artırılması ve yaygınlaştırılmasına yönelik bir iş birliği protokolü imzaladı.
TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez ve SPK Başkanı İbrahim Ömer Gönül arasında imzalanan üç yıllık protokol kapsamında TÜRKONFED çatısı altındaki 31 federasyon ve ulusal-uluslararası 340 derneğin üyelerine eğitimler verilmesi planlanıyor. Bu federasyon ve derneklere bağlı 100 bini aşkın şirket bulunuyor.
“Bu protokol, güçlü Türkiye vizyonuna uzanan örnek bir model”
TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez, açılış konuşmasında sivil toplum ile kamu iş birliğinin önemine vurgu yaparak, “Sivil toplumun dinamizmi ve sahaya yayılım gücü ile kamunun rehberliği ve kaynakları, ülkemizin kalkınması açısından doğal bir tetikleyicidir. Bu protokolü güçlü Türkiye vizyonuna uzanan örnek bir model olarak görüyoruz” dedi.
İş insanlarının önündeki en büyük engellerin finansman, yüksek çalışan maliyetleri ve yetenekli iş gücü açığı olduğunu söyleyen Sönmez şöyle devam etti; “İş dünyasıyla ilgili konuların ucu bir şekilde finansmana dokunuyor. Finansmana erişimi hep kaynak eksikliğiyle ilişkilendiriyoruz ancak bu kaynakların doğru anlaşılması, değerlendirilmesi ve yönetilmesi de bir o kadar önemli. Finansal okuryazarlığın sınırlı olması, şeffaf bilanço hazırlama becerilerinin eksikliği gibi nedenlerle birçok KOBİ, finansal kuruluşların gözünde ‘riskli’ kategoride yer alıyor. Bu eğitimler, işletmelerin finansal imkanları daha iyi tanımasını, doğru zamanda doğru kaynağa başvurmasını ve finansal sağlığını daha uzun vadeli şekilde planlayabilmesini sağlayacak” dedi.
“Manipülatif paylaşımlara itibar etmeyin”
SPK Başkanı İbrahim Ömer Gönül ise finansal okur yazarlığın tüm ülke çapında yaygınlaşmasına önem verdiklerini söyleyerek, özellikle sosyal medya platformlarında yer alan yanlış ve manüplatif bilgilere itibar edilmemesi gerektiğini vurguladı. Gönül, “Sosyal medya platformlarında yanlış, manüplatif paylaşımlar yapılması vatandaşların doğru kararlar almaları önünde büyük engel oluşturmaktadır. Bu nedenle yatırımcıların söz konusu mecralarda yapacakları paylaşımlara karşı temkinli ve dikkatli olmaları gerekmektedir. Tasarruflarını borsada değerlendiren bireysel yatırımcıların finansal okur yazarlık bilincini artırmak ve kötü niyetli kişilerden korumak adına kamu spotu hazırlamıştık. Kamu spotumuz 60 milyonun üzerinde görüntülendi. Finansal okuryazarlık platformunu da yine geçen yıl hayata geçirmiştik. Oldukça başarılı olan bu platform gençlerin, iş adamlarının bilgilendirilmesi konusunda önemli bir noktaya ulaştı. Bunların yanı sıra finansal okur yazarlığın yaygınlaşması adına iş birliği protokollerimizi de yapıyoruz” dedi.
Borsa İstanbul’da işlem gören şirket sayısının 4 yıl önce neredeyse 400 civarında olduğunu, bugün bu sayının 585’e ulaştığını da dile getiren Gönül, şirketlerin piyasa değerlerinin ise 350 milyar dolar seviyesinde olduğunu söyledi. 2025 yılı mayıs sonu itibari ile 13 şirketin halka açıldığını bundan sonra yakın zamanda tekrar halka arzlara başlayarak bu sayıyı 2025 yılı için yükseltmek istediklerini ifade eden Gönül, “ 2024 yılında ise 1.7 milyar dolar ve 33 şirketin halka arzı gerçekleşti. Bu halka araz bir önceki yıl yaptığımız 54’e göre daha az görünebilir gözünüze. 33 şirketin halka arzı ile Avrupa’nın en çok halka arz yapan borsası olduk. Bunun yanı sıra yatırımcı sayımız rekor seviyelerden olan 8 milyondan şu anda 6.5 milyon civarında ve tekrar eski seviyeye gelmesi için çalışıyoruz. Bir miktar yabancı yatırımcı eksiğimiz var ama son 1-2 aydır tespit ettiğimiz yabancı yatırımcıların Türkiye’ye ilgisi var” diye konuştu.
“Yanlış kararlarla yatırımcılar hüsrana uğruyor”
Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan ise kobilerin ve yatırımcıların finansal okur yazarlığın ötesinde kararlar aldığına dikkat çekerek, “Firmalarımız komşusuna bakarak o yapabiliyorsa biz de yaparız, o kar ediyorsa biz de bu işten kar ederiz mantığıyla maalesef finansal okur yazarlığın çok ötesinde anlayışlarla yatırım kararları alınıyor. Bu kararların büyük kısmında maalesef kobilerimiz hüsrana uğruyor. Finansal okur yazarlığa erken yaşlarda başlanması gerektiğine inanıyoruz” dedi.
Son yıllarda halka arza olan ilginin sermaye piyasalarına olangüvenin göstergesi olduğunu da belirten Gürcan, bu güvenin kalıcı olabilmesi için finansal okur yazarlık kültürünü artırmak gerektiğini belirtti.
Ticaret Bakanlığı olarak kobilerin rekabet gücünü artırmaları için desteklerde bulunduklarını da söyleyen Gürcan, “ İhracat desteklerimiz var ve her yıl daha da artırmaya çalışıyoruz. Eximbank desteklerini 2025 yılında 52 milyar dolara çıkarma hedefindeyiz. Faaliyetlerine kısa süre önce başlayan Türk Ticaret Bankası da önemli bir rol üstlenecek. İGE A.Ş ise 2025 yılı Mayıs sonunda 132.9 milyar TL’lik kredinin 116 milyar TL’sine de kefalet sağladı. Bu desteklerin kalıcı faydaya dönüşmesi için şirketlerin finansal anlamda bilinçli hareket etmeleri büyük önem taşıyor. Finansal okur yazarlık işte bu noktada devreye giriyor” dedi.
Güneş: “Halka arz, iş dünyamız için gereklilik haline geldi”
BASİFED Yönetim Kurulu Başkanı Semiha Güneş, mevcut ekonomik koşullar dolayısıyla yatırım yapmak isteyen sanayicilerin de işletmesini büyütmek isteyen girişimcilerin de hem finansman bulma hem de o finansmanı sürdürülebilir kılmakta zorlandığını belirtti. Özellikle ihracat odaklı üretim yapan sektörlerin ciddi anlamda desteğe ihtiyaç duyduğunu ifade eden Güneş, “Sektörel bazlı teşvik paketleri, kamu bankaları aracılığıyla sağlanacak düşük faizli yatırım ve işletme kredileri, kredi garanti fonlarının kapsamının genişletilmesi gibi adımlar, üretimin devamlılığı ve istihdamın korunması için hayati önem taşıyor. Öte yandan geleneksel finansman yöntemlerinin dışında, sermaye piyasalarına açılmak ve halka arz yoluyla finansmana erişim sağlamak da alternatif bir kaynağın yanı sıra şeffaflık, kurumsallaşma, sürdürülebilirlik gibi uzun vadeli kazanımları beraberinde getiriyor. Borsa İstanbul’da işlem gören şirket ve bunun yanında yatırımcı sayısı son yıllarda rekor seviyelere ulaştı. Bu da iş dünyamız için bu yöntemin artık bir alternatif değil, bir gereklilik haline geldiğini gösteriyor” diye konuştu.
Cengiz: “Bu dönemde ticaret yapmak cesaret gerektiriyor”
Dünyada ve Türkiye’de ekonomik koşulların giderek zorlaştığı, belirsizliklerin arttığı bu dönemde üretmenin, ticaret yapmanın, istihdam yaratmanın ciddi bir cesaret, kararlılık ve öngörü gerektirdiğine dikkat çeken İZSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Cengiz şunları söyledi; “Bu koşullarda finansal okuryazarlık da sadece hesap bilmek değil, aynı zamanda riskleri öngörebilmek, doğru zamanda doğru kaynağa yönelmek, bir şirketin yarınını bugünden planlayabilmektir. Finansal okuryazar bir iş insanı, kendi şirketi ile birlikte içinde bulunduğu sektörü ve hatta ekonomiyi de dönüştürebilir. Dolayısıyla bu eğitimler, şirket bilançolarını okumanın yanı sıra zihinsel sermayemizi de zenginleştirmemizi sağlayacak. Çünkü biliyoruz ki, iş dünyasında fark, artık bilgiyle kurulan bağın gücünde gizlidir.” Cengiz ayrıca 30 Mayıs’ta yayımlanan ‘Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karar’ı önemsediklerini belirterek, iş dünyasına yapılacak her türlü desteğin ülke ekonomisi ve insanların refahını yükselteceğini vurguladı.
“Sezgisel yöntemlerle kararlar alınıyor”
İZSİAD Danışma Kurlu Başkanı Hasan Küçükkurt ise “ Finansal okuryazarlık artık yalnızca bilanço okumayı bilmek değil, aynı zamanda marjinal fayda hesabı yapabilmek, fırsat maliyetini analiz edebilmek anlamına gelmektedir. Bu da firmaların yalnızca muhasebe departmanlarıyla sınırlı kalmayan, tüm organizasyona yayılan bir finansal okuryazarlık seferberliği demektir. Özellikle KOBİ segmentinde gözlemlediğimiz en temel sorunlardan biri, karar süreçlerinin sezgisel yöntemlerle ve sadece tepe yöneticinin inisiyatifi ile yürütülmesi. Kısıtlı kadronun, yetersiz veri okumasıyla karar alma alışkanlığı belirsizlik dönemlerinde firmaları büyük risklerle karşı karşıya bırakabiliyor” diye konuştu.
Yorum gönder