Ağır ticari araçlardaki filo yenilemesi hareketlilik kattı
Dolayısıyla yatırım, maliyet ve fiyat politikalarını etkileyen enflasyon, faiz, vergi oranları ve kur gibi temel değişkenler sektör için son derece önemli. Ayrıca ihracatın sektör için çok tetikleyici; kentsel dönüşüm ve büyük altyapı projelerinin de sektör üzerinde belirleyici olduğunu belirtmeliyiz.
Yılın devamı için umut verici bir tablo var
Türkiye’de ticari araç pazarı, son yıllarda ekonomik dalgalanmalar, döviz kurlarındaki hareketlilik, lojistik ve inşaat sektörlerindeki gelişmeler ile kamu politikalarına paralel olarak önemli bir dönüşüm geçiriyor. 2024 yılında pazar, bir önceki yıla kıyasla belirli segmentlerde büyüme kaydederken, özellikle ağır ticari araçlarda filo yenilemeleri ve ihracata dönük talep sayesinde son 10 yıllık ortalamalara göre bir hareketlilik yaşandı.
Özetle, Türkiye ticari araç pazarı, iç ve dış dinamiklerin etkisiyle dönüşüm sürecinde diyebiliriz. Önümüzdeki dönemde çevreci teknolojiler, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik gibi konuların, pazarı daha fazla şekillendirecek başlıca unsurlar olarak öne çıkacağına inanıyoruz.
Üretim verilerini destekler şekilde 2024 yılı Ocak-Aralık dönemi ağır ticari araç pazarı, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 10 azaldı. En büyük azalma ise yüzde 25 ile çekici araç satışlarında gerçekleşti. Diğer yandan olumlu bir bakış açısıyla, 10 yıllık ortalama satışlara göre bakıldığında 2023 kadar olmasa da iyimser bir tablo söz konusu. 2024 yılında 10 yıllık ortalamaya göre yüzde 15 daha fazla araç satışı gerçekleştirildi.
Bununla beraber bu yılın ilk dört ayında ağır ticari araç pazarı, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 14 daraldı. Bu dönemde satışı gerçekleştirilen toplam araç sayısı 11 bin 111 oldu. Fakat özellikle Mart ve Nisan aylarında, geçen yıla göre daha fazla araç satışı gerçekleştirildiğini söyleyebiliriz. Yani ilk iki ayın negatif farkı, pozitif bir ivmeye dönüştü.
Bu da yılın devamı için umut verici bir tablo oluşturuyor. Dernek olarak yurt içi satış rakamlarını raporluyor ve yorumluyoruz. Ancak döviz kurlarının ihracatı çok destekler olmamasının ihracat süreçlerini zorladığı gözlemleniyor. Bu noktada yaşanacak olumlu gelişmeler ihracat tarafını da güçlendirecektir.
Sektörümüzün önümüzdeki yıllarda daha da güçlü olmasını istiyorsak devletin sağlamış olduğu ihracatı destekleyen regülasyon ve teşviklerin artırılması, elbette sektörün uluslararası rekabet gücünde pozitif bir etki meydana getirir. Döviz kurunun seyri, ihracat hacmini doğrudan etkileyen temel belirleyicilerden biri olduğundan kur seviyesinin ihracat lehine olması talebi canlandırabilir; ancak bu durumun üretim maliyetlerini artırarak orta vadede rekabet gücünü zayıflatma riski de göz ardı edilmemeli.
Sıfır karbon hedefi var
Sektörde en çok konuştuğumuz konuların yeşil mutabakat ve sürdürülebilirlik olduğunu söyleyebiliriz. Sektörü bu anlamda desteklemek adına TAİD çatısı altında bir komitemiz bulunuyor ve bu konuda bir rapor da yayınladık. Özellikle karbon salımını azaltacak şekilde elektrikli araçlara geçiş, alternatif yakıt kullanan araçlar, akıllı filo yönetimleri gibi dijital araçların kullanımı gündemimizi oluşturuyor.
Bazı markalarımız, fabrikalarında 2039 yılına kadar sıfır karbon salınımı hedefliyor. 2024 yılında 5 tane elektrikli çekici satışı da gerçekleşti. Ayrıca kamyon ve çekici araçlara ilave olarak treylerin elektrifikasyon dönüşümü, aerodinamik tasarımı, hafifletilmiş malzemelerle donatımı, lastik çözümleri, tahrikli dingil ve batarya teknolojisi üreticilerimizin çalışma alanları arasında yer alıyor.
Yorum gönder