2025’in son çeyreğinde hayata geçebilir: Çiftçiye 200 milyon Euro’luk AB destekli kaynak

2025'in son çeyreğinde hayata geçebilir: Çiftçiye 200 milyon Euro’luk AB destekli kaynak

2025’in son çeyreğinde hayata geçebilir: Çiftçiye 200 milyon Euro’luk AB destekli kaynak

Tarım, finans ve enerji sektörlerinde sürdürülebilir projelere kaynak sağlayan Hollanda Kalkınma Bankası (FMO), Avrupa Birliği (AB) destekli risk paylaşım programı NASIRA+’yı Türkiye’ye getirmeye hazırlanıyor.

Avrupa Komisyonu ve Hollanda hükümetinin MASSIF Fonu tarafından finanse edilen programın 2025’in son çeyreği itibarıyla Türkiye’de uygulamaya konulması hedefleniyor. Krediye erişimi yetersiz kesimlere yönelik finansmanı teşvik etmeyi amaçlayan program kapsamında, özellikle kırsal kesimdeki KOBİ’lere ve çiftçilere yönelik 200 milyon Euro civarında kredi portföy garantisi sağlanabilecek.

Türkiye’deki ilk uygulayıcısının FMO’nun uzun yıllardır sürdürülebilir tarım başta olmak üzere birçok alanda iş birliği yaptığı Şekerbank olması planlanıyor. İlerleyen adımlarda Şekerbank’ın yanı sıra diğer Türk bankalarının da dahil edilmesi hedefleniyor.

“İhtiyaç sahiplerine daha fazla destek sağlayabilecek”

Şekerbank Genel Müdürü Aybala Şimşek Galpin, Şekerbank’ın aktif büyüklüğünün çok ötesinde bir coğrafyayı kapsayan köklü şube ağı ve uluslararası kaynakları kırsal bölgelerdeki küçük üreticilere ve işletmelere ulaştırmadaki anahtar rolüne değinerek başladı.

Galpin, uygulanan ekonomi programının sağladığı öngörülebilirliğin de desteğiyle bankanın kalkınma odaklı uluslararası finans kuruluşlarından sağladığı uzun vadeli yabancı kaynağın son bir yılda iki katına yükseldiğini belirtti. Söz konusu portföyün tamamının sosyal ve çevresel amaçlara yönelik öncelikle KOBİ, kadın ve çiftçilerin finansmanı için edinildiğini söyleyen Galpin, şöyle devam etti:

“FMO, kendi kaynakları ile yaptığı yatırımın yanı sıra ülkemize getirdiği yeni yatırımcılarla da hem bankamıza hem de Türkiye’ye uzun vadeli yabancı kaynak girişini desteklemektedir. Bu bağlamda, Türkiye’de bugün kuruluş amacı tarımın finansmanı olan tek özel banka kimliğimizle ve kırsal kalkınmadaki 72 yıllık öncü rolümüz doğrultusunda söz konusu kredi garanti programı kapsamında FMO tarafından değerlendirilen ilk potansiyel uygulayıcı banka olacağız.”

Tabana yaygın esnaf, işletme, kadın girişimci ve çiftçi müşterilerin finansman ihtiyaçlarında teminat sağlanmasının zorluğuna dikkat çeken Galpin, “Bankalar NASIRA kredi portföy garanti programı sayesinde finansmana erişimi sınırlı gerçek ihtiyaç sahiplerine daha fazla destek sağlayabilecek. Müşteri tabanının genişlemesine ve tabana yaygın kredi büyümesine katma değer sağlayacak NASIRA+ programı ile FMO, Türkiye’nin kapsayıcı büyümesine önemli bir yatırım yapacak” dedi.

FMO’dan 1 milyar Euro kaynak

FMO Yatırımdan Sorumlu Başkanı Huib-Jan de Ruijter, Avrupa Komisyonu ve Hollanda hükümetinin MASSIF Fonu tarafından finanse edilen ve 2020 yılından bu yana Kafkasya, Orta Doğu ve Afrika’da FMO tarafından başarıyla uygulanmış olan NASIRA risk paylaşım programının ikinci fazına Türkiye’nin de dahil edileceğini altını çizerek, yaklaşık 200 milyon euro olması planlanan tahsisle Türkiye’nin programda önemli bir odak ülke olacağını söyledi.

Ruijter, “Bu program, öncelikle kırsal alanlardaki ve tarım sektöründeki küçük ölçekli müşterileri, çevresel sürdürülebilirliğe yönelik girişimleri, kadınları, gençleri ve finansmana erişimi kısıtlı kesimleri desteklemek, en çok ihtiyaç duyulan yerlerde finansal kapsayıcılığı ve ekonomik dayanıklılığı artırmak için tasarlanmıştır. FMO’nun dünya genelindeki en büyük ikinci ülke portföyünün Türkiye olması, Türkiye’nin potansiyeline ve ekonomisinin dayanıklılığına olan güvenimizin güçlü bir teyididir. Türkiye’deki 640 milyon Euro’yu aşan portföyümüzü önümüzdeki yıllarda 1 milyar Euro’ya çıkarmayı hedefliyoruz” diye belirtti.

6 ayda 10 bine yakın KOBİ ve çiftçiye 6 milyar TL kaynak

NASIRA+ programının detaylarının paylaşıldığı basın toplantısında Şekerbank’ın 2024 yılı Kasım ayında FMO liderliğinde altı uluslararası finans kuruluşundan temin ettiği 160 milyon dolar kredi hatırlatıldı. FMO’nun kendi kaynakları ile verdiği desteğin yanı sıra uluslararası çapta özel ve kamu sermayesini de Türkiye’ye çektiğini belirten Galpin, “Bu sendikasyon kredisiyle, son 6 ayda kırsal bölgeler öncelikli olmak üzere 10 bine yakın çiftçi, kadın girişimci ve KOBİ müşterimize 6,2 milyar TL’lik finansman sağladık. Böylelikle yaklaşık 65 bin civarında yeni ve mevcut istihdamı destekledik” dedi.

Kredilerin yüzde 60’ı Kobi ve tarım sektörüne

Galpin, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

“Bankacılık sektöründe toplam kredilerin yüzde 25 civarı kobi ve tarım kredilerine ayrılırken, bankamız kredilerinin yüzde 60’a yakını Kobi ve tarım kredileri. Bunun yüzde 13.5’u tarım kredileri oluşturuyor. Sektörde toplam tarım kredileri yüzde 5 civarında. Eğer sadece özel bankalara bakarsak yüzde 2. Biz her zaman hacimlerden çok adetleri konuşuruz. Çünkü önemli olan ne kadar çok kişiye fayda sağladığımız, ne kadar sosyal etki oluşturduğumuz. O yüzden adet olarak da Türkiye genelinde binlerce küçük üreticiye, esnafa, Kobiye destek sağlıyoruz.

Bu özelliğimizden dolayı Şekerbank sadece bugün değil, kalkınma odaklı uluslararası finans kuruluşları tarafından kırsaldaki gerçek ihtiyaç sahibi nüfusa ulaşmak için anahtar bir banka. Son bir yılda bilançomuzda kalkınma odaklı uluslararası finans kuruluşlarından edindiğimiz uzun vadeli yurt dışı kaynağı 2 katına çıkardık. Uluslararası kalkınma kuruluşlarıyla Türkiye’nin üretenleri arasında köprü olduk. Ve bu misyonu çok önemseyerek önümüzdeki dönemde daha da kuvvetli bir şekilde uygulama taahhütümüz var.

Kredilerde bozulma öngörmüyoruz

Bu sıkılaşma süreci bir sürü makroihliyati tedbirle birlikte uygulandı. Temel amacı aslında üretim ve yatırım ortamına bu programın negatif etkilerini minimize etmekti. Bu anlamda, bence bir mucize başarıldı. Özellikle Mayıs ayı itibariyle daha da çok net hissettiğimiz sıkılaşma programını hepiniz biliyorsunuz.

Bu süreç boyunca şirketlere, kobilere, çiftçimize programın olumsuz yansımalarının asgari seviyede tutulduğunu, minimize edildiğini ve üreticilerin gerçekten korunmaya çalışıldığını görüyoruz. Finansmana erişim devam etti, tarım ve Kobi kredi kalitesinde de herhangi bir bozulma görmüyoruz ve öngörmüyoruz. 2026 yılının da güçlü bir yıl olacağını düşünüyoruz. Bu arada Merkez Bankası veriye dayalı bir yaklaşım sergiliyor. Önümüzdeki dönemde de bu şeffaf iletişimi devam ettirileceğini düşünüyoruz.

Şubeler sadece bir tabela değil

Türkiye’de özellikle kırsal nüfusta ve tarımda halen yüz yüze iletişimin, şube bankacılığının çok değerli olduğunu düşünüyoruz. Bunlar sadece bir tabela değil. Verimlilik hesaplarının ötesinde çok büyük değerleri olan ve içinde bulunduğumuz süreçte bizi stratejik olarak güçlendiriyor.

Çünkü daha da çok farklılaşıyoruz sektörde. Üstün yanlarımızda daha da çok öne çıkarıyoruz. Ancak biz dijitalleşmeye de önemli bir yatırım yapıyoruz.

300 milyon dolar ilave kaynak yolda

Mart ayı bilançomuzda 430 milyon dolar uluslararası kalkınma kuruluşlarından gayrinakdi kredi kullandık. Önümüzdeki 1 yılda yine uluslararası piyasalardan nakdi ve gayrinakdi 300 milyon dolara yakın ilave kaynak kullanmayı planlıyoruz.”

Yorum gönder